Laik bir devlet olmasına rağmen cami sayısı Suudi Arabistan ve İran gibi şeriat ülkelerinden bile fazla olan ülkemizde sokak başına düşen cami sayısı da malum. Bu camilerin her birinden, virüs bahanesiyle yüksek desibelde okunan selalar yoluyla din propagandası yapılmaktadır. Öncelikle bu ülkede yalnızca Müslümanların değil, farklı dini inançlara ve mezheplere mensup insanların ve inançsızların da yaşadığını hatırlatırız. Bireylere sünni İslam inancını dayatmak, farklı şekilde düşünmek ve yaşamak isteyenlerin kişisel yaşamlarını ihlal etmektedir. Dahası aynı anda, birçok yerden yüksek sesle okunan selalar, insanların psikolojisini bozmakta ve salgın hastalık sürecinde insanlara moral vermek yerine onlara ölümü ve şeriatı hatırlatmaktadır. Bunda iyi niyet göremiyoruz ne yazık ki.
Camiler bireylerin ibadetlerini yerine getirecekleri yerler olmalıdır; dini, hayatın her alanına ve her anına yaymaya çalışan birer cihat dergahı değil. Asıl yapılması gereken ölümü ve ölmüşleri övmek değil, her şeye rağmen çoğulculuğu ve hoşgörüyü duyurmak olmalıyken bu ısrar, bu taciz neden?