Nakşibendi Tarikatına bağlı faaliyet gösteren Server Yaşam Vakfı’nın hazırlatıp liselere dağıttığı “İletişim, Nezaket ve Adap” isimli kitapta, “kadın ve erkeğin tokalaşmasının yasak olduğu” belirtildi. İşin daha da vahim tarafı, MEB tarafından yapılan açıklamada, “Talim ve Terbiye Kurulunda detaylı ve yeterli şekilde incelendikten sonra kitaba onay verildiğinin” söylenmiş olmasıdır.
Bu, tokalaşmayla kurulan iletişimin cinsellikle özdeşleştirilmesinden ileri gelen ilkel bir bakış açısıdır. Oysa tokalaşma, ilk ortaya çıktığı çağdan bu yana barış ve dostluğun simgesi olarak kullanılan sosyal bir gelenek olmuştur: Sağ elin boş olduğunu, silah taşımadığını ve zarar verme niyetinde olmadığını karşı tarafa göstermeyi amaçlayan köklü bir geçmişe sahiptir. Tokalaşmanın bu evrensel içeriğini yok sayıp onu cinsiyetçi bir gözle değerlendirmek ve “sapkın bir ritüel” olarak nitelendirmek sapkınlığın ta kendisidir. Tokalaşmak istemeyenlere saygı duyulması gerektiği gibi, derin tarihsel ve kültürel kökleri olan tokalaşmanın dini doktrinler doğrultusunda toplum hafızasından silinmek istenmesi kabul edilebilir değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi, yeni kuşaklar için geleceğe dönük dostluk tohumları ekmek, bireyler arası barışı ve cinsiyetler arası eşitliği sürekli kılmak ve laik cumhuriyetimizin kazanımlarını muhafaza etmektir. Geleceğin aydın nesillerinin her türlü ayrımcılıktan arınmış olarak yetişmesi için eğitim müfredatının daha fazla tahrip edilmemesini temenni ediyoruz.