Ülkesindeki İslamcı grupları eleştirmesiyle tanınan Tunuslu insan hakları savunucusu Nacer Amari, Danimarka’dan sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya. Nacer Amari, İslamcılardan ölüm tehditleri aldıktan sonra 2012 yılında anavatanından kaçıp geçici olarak Romanya’ya yerleşmişti. Amari, Romanya’dayken ateist olduğunu ifade ettiği ve İslam’ı eleştirdiği için tehdit edildiğini ifade etti. Daha sonra 2019 yılında iltica için başvurduğu Danimarka’ya gitti. Danish Refugee Appeals Board’un, Amari’nin ateist ve insan hakları savunucusu olmasının Tunus’a dönerse bir sorun yaratmayacağını öne sürmesi üzerine, Amari’nin başvurusu 2020 yılında temyiz yoluyla reddedildi. İltica başvurusunun reddedilmesinin ardından Humanist International ve Danish Humanist Society, Nacer Amari’nin sınır dışı edilmemesi için Danimarkalı yetkililere baskı yaptı.
Humanists İnternational’ın araştırmasına göre Tunuslu ateistler ve laik insanlar, düşünce ve inanç özgürlüğü haklarını kullanmada hala çeşitli engellerle karşılaşıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu pek çok ülkede olduğu gibi Tunuslu hümanist ve ateistler de dünya görüşlerinin getirdiği tehditlere ve dışlanmaya maruz kalmaktansa oto-sansürü tercih ediyor. 2011’deki devrimden sonra ülkede ifade özgürlüğü bir zorunluluk haline gelmiş olsa da, Tunus’ta bu hakkın pratik anlamda yürürlüğe girdiği tartışmalı. Üstelik Tunus yönetimi, 2014 Anayasasında düşünce özgürlüğünü teminat altına alan maddelere rağmen, ceza kanununu ve diğer yasaları ifade özgürlüğünü suç saymak için kullanmaya devam ediyor. Kısacası İslam’ın hoşgörüsü var olduğu her yerde iliklere kadar hissediliyor.
Nacer Amari’yi kurtarmak için açılan Kampanyayı imzalamak için tıklayın.