Eylül 2017’de Samsun’da verdiği bir vaazda, “pantolon giyen kızların cehennemlik” olduğunu iddia eden İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi kurucusu İlahiyatçı İhsan Şenocak, geçtiğimiz günlerde A Millî Kadın Voleybol takımını hedef aldı. 2020 Tokyo Olimpiyatlarında son olimpiyat şampiyonu Çin’i 3-0 yenerek tarihî bir başarı elde eden kadın sporcuların varlığını ve zaferini hazmedemeyen Şenocak, Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı (yazım hataları kendisine aittir): İSLAMIN KIZI! Sen OYUN ALANLARININ değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin SUTANISIN; SEN “burnunu göstermekten utanan” ANALARIN EVLADISIN. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına “sultan” demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da SENSİN!!
Kökeni büyük ölçüde dinî tabulara dayanan modernizm düşmanlığını, modernizmin nimetlerinden biri olan sosyal medyada dillendiren Şenocak, yaptığı paylaşıma gelen tepkiler üzerine yine düşmanı olduğu modern hukuka sığındı ve “sermayesi küfür olanlarla” hukuk önünde hesaplaşacağını iddia etti.
Sözde “yerli ve millî” oldukları halde ulusal bir spor başarısında bile ülkeyi bölmeyi ve birbirine düşürmeyi başarabilen bu çağ dışı dinci zihniyetin tek temsilcisi Şenocak değil elbette. Millî Gazete, genç kızların spora duyduğu ilginin ve kadınların spordaki ağırlığının artmasında çok önemli bir yer tutan Kadın Voleybol Millî Takımımızın başarısına, Şenocak’ı bile gölgede bırakan bir tepki gösterdi. Çin takımına karşı alınan 3-0’lık tarihî galibiyeti haberleştiren dinci yayın organı, kadın sporcularımızın resimlerine yer vermek yerine sadece topla parmakların göründüğü bir kareyi kullanmayı tercih etti. Neyse ki bilinçli sosyal medya kullanıcıları, kadın sporcularımızın galibiyeti kutlarken ve neşeyle kahkaha atarken çekilmiş fotoğraflarını söz konusu haberin altına iliştirdi.
Öncelikle 4 Ağustos’ta Güney Kore’ye 3-2 yenilip elenmesine rağmen, tarihinde ilk defa Olimpiyatlarda çeyrek finale yükselme başarısını gösteren A Millî Kadın Voleybol Takımımızı canıgönülden tebrik ediyoruz. Ama onları elde ettikleri başka bir zaferden dolayı da kutlamak gerek: Nitekim Filenin Sultanları, beyni türbanlı yobazlara karşı da tokat gibi bir smaçla başarı kazandı. Kadınlar, “burunlarını göstermekten utanmayı” ahlak sanan, sadece parmaklarını göstererek ahlaki sapkınlıklarını resmeden gericilere inat, kimlikleri ve hayatın farklı alanlarındaki başarılarıyla var olmaya devam edecek. Onlar “İslam’ın kızları” değil; onlar laik Cumhuriyetimizin aklı ve vicdanı hür kadınları!