Türban kullanmayan, İslami biçimde örtünmeyen kadınların sokakta gezmesini sokakları kasap dükkânına benzeterek anlatan Konakcı, geçtiğimiz günlerde – devlet memuru olmasına rağmen- oruç tutmayan ve namaz kılmayanların cezalandırılması gerektiğini söylemişti. Konuya dair Mersin Barosu Eski Başkanı ve Avukat Alpay Antmen, Twitter hesabından Konakcı’ya tepki göstermişti: “Bu adam bir cami imamı. Devlet memuru. Oruç tutmayanların ve namaz kılmayanların sopayla dövülmesi gerektiğini söylüyor. Atatürk ve laiklik karşıtı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, kendi söyleyemediği şeyleri bu meczuba söyletiyor.”
İmam Konakcı, bu kez Cem Yılmaz’ın gösterilerinde söylediği esprilere tetiklendi: “Soytarılar çıkıyor televizyona, espri yapıyorlar. (…) Bunu söyleyen de, dinleyip zevk alan da, alkışlayan da hepsinin gitti imanı.” Ardından rahatsızlık duyduğu şarkı sözlerine değinen Konakcı; Ferhat Göçer, Halil Sezai, İbrahim Tatlıses ve Orhan Gencebay’ın kimi şarkılarına isim vermeden değindi: “‘Cenneti değişmem saçının teline’ diye şarkı yazmış adam. Bak bak! ‘Sensiz cennet bile sürgün sayılır.’ ‘Madem unutacaktın beni niye yarattın?’ Şarkı sözü bunlar. ‘Senden bir melek yaratıp secde ederdim.’ Hep şarkı sözü bunlar. Bunları dinleyip keyif alanlar da dinden çıkıyor. Söyleyen de, yazan da, keyif alarak dinleyen de.”
DİB’in Konakcı’yı seçimler öncesindeki sürece zarar veriyor olduğu iddiasıyla susturmak istemesi, söylediklerinin İslam’ın ta kendisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İmam Konakcı, İslam’ın kurallarını dinleyenlerine aktarıyor. Asıl problem devletin, imamları memur olarak işe almasıdır. Devlet aygıtının din hizmetleri sunuyor olması laiklikle bağdaşır bir durum değildir. Konakcı’nın açıklamalarını bir devlet memuru sıfatıyla yapıyor olması problemlidir. Konakcı’yı eleştirenlerin aslında İslam’ın kendisini radikal bulduklarını hatırlatır; bu konuda imama tepki gösteren Müslümanları, inançlarının gerçekleriyle yüzleşmeye davet ederiz. Çağı yakalayan ve daha seküler bir İslam yorumuna ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.