Tanzanya Medya Konseyinin Guardian’a verdiği demeçte yetkili, geçen yıl Doğu Afrika ülkesinde tehditler, tutuklamalar, bilgilere erişimin engellenmesi ve ekipman ele geçirmelerini içeren 17 “basın ihlâli” rapor edildiğini söyledi. Bu, 2021’de 25 ve 2020’de 41 idi.
Tanzanya Editörler Forumu’nun eski başkanı Absalom Kibanda, gazeteciliğin “ülke tarihinin en zayıf döneminde” olduğunu söyledi. Kibanda, “İnsanlar gazete almayı bıraktı.” dedi. “Yasaların gazetecilerin özgürce yazmasını kısıtladığını biliyorlardı, bu yüzden ilgisiz hâle geldiler.”
Medya liderleri ülkenin artık doğru yönde bir adım atmış olabileceğine inanıyor, ancak Mukajanga şunları söyledi: “Şimdiye kadar yasalar değişmedi. Bütün bu değişiklik sadece başkanın iyi niyetine dayanıyor, bu yüzden bunun yasaya dayanması konusunda ısrar ediyoruz.”
Basın özgürlüğünün, modernite ve gelişmişliğin en önemli ayağı olduğu ortada. Tanzanya gibi, dindarların yoğun olarak yaşadığı ülkelerde ise baskı daha çok dinî değerler üzerinden yapılıyor. Gazetecilerin haber yazarken otosansürle hareket etmesi ise basın özgürlüğü için tehlike çanları demek. Bundandır ki gazetecilerin, evrensel ilkeler dışında herhangi bir “değer”e hizmet etmek gibi bir çabaya girişmemeleri gerekir.