MEB tarafından, tarikatların baskısıyla ihraç edilen ilahiyatçı-yazar Cemil Kılıç’ın sunduğu “Cemil Kılıç ile Aydınlanma” programına konuk olan Süleyman Karan, gündemi yorumlayıp gelen soruları yanıtladı. Diğer birçok konuda olduğu gibi deprem hakkında da konuşma cesaretini rahatlıkla gösteren tarikatların bilimsel konularda ahkâm kestikleri yetmezmiş gibi bilim insanlarının sesini kısmaya çalıştıklarını da belirtti. Böylesi bir Türkiye’de, depremi durdurduğunu iddia eden şeyhler yerine bilimsel düşünebilen insanların konuşması her şeye rağmen şarttır. Bu program tam da bu açıdan değerlidir. Başkanımız Süleyman Karan, kendine yöneltilen “depremin ilahi olup olmadığı, depremle birlikte su yüzüne çıkan rant ve ahlaksızlıklar, bilim ve deprem ilişkisi, Türkiye’yi ateistler yönetse nasıl yönetirdi” içerikli sorulara ateist bakış açısı ile değinmiş, bu gibi doğal afetlerin bilimsel temeller çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.
Türkiye’de hayatın her alanına giren dinin, ahlâki yozlaşmaya neden olduğu ve rüşvet, çocuk istismarı, kadına şiddet ile daha birçok sorunu doğurduğu anlatılmıştır. Bu gerçek ile acı yollarla yüzleştiğimize göre zaman kaybetmeden laik ve akılcı politikalara dönülmesi gerektiğini de vurgulanmıştır.