Middle East Monitor’ın haberine göre, Mısır’da, bir adamın eşiyle olan cinsel ilişkiye girmeyi reddettikten sadece üç gün sonra eşini öldürdüğü bildirildi. Polis memuru olduğu belirtilen Mohamed M., Nil Deltası’ndaki Tanta şehrindeki savcılığa verdiği ifadede, “artık onunla sabır gösteremeyeceğini ve ondan bıktığını” belirtti.
Mısır’da kadınları hedef alan cinayetlerde son dönemde endişe verici bir artış olduğu belirtiliyor. Bu cinayetler genellikle kadınların cinsel ilişkiye girme taleplerini reddettikten sonra gerçekleşiyor. Geçtiğimiz yıl, evlilik tekliflerini reddeden üç kadın erkekler tarafından öldürüldü. Naira Ashraf ve Salma Bahgat bıçaklanarak öldürüldü ve Kholoud Al-Sayed Farouk boğularak öldürüldü. Ayrıca geçen yıl, aile içi şiddete karşı çıkan TV sunucusu Shaimaa Gamal’ı öldüren tanınmış bir hakim de haberlere konu oldu.
Mısır’da kadına yönelik şiddet ve cinayetlerdeki artış, ciddi bir toplumsal sorunun göstergesi. Kadınların kendi bedenleri ve hayatları üzerindeki kararlarına saygı gösterilmemesi, bu cinayetlerin katillerce dinsel temellere dayandırılması kabul edilemez. Cinsiyetçi ve din kaynaklı şiddetin bu kadar yaygın olması, toplumun kadınları nasıl gördüğü ve onları değerlendirdiği konusunda ciddi bir değerlendirme yapılmasını gerektiriyor. Ayrıca, şiddet uygulayanların toplumun farklı kesimlerinden – bir polis memuru ve bir hakim gibi – gelmesi, bu durumun sistemik bir problem olduğunu ortaya koyuyor. İslam’ın toplumsal etkisinin gözden geçirilmesi, toplumun hak ve özgürlükleri seküler bir temelde sindirmesi için çalışmalar yürütülmesi azami önem taşımaktadır.