ABD merkezli bir dinsel olmayan sivil haklar gözlemci kuruluşu olan American Atheists derneği, Yüksek Mahkeme’yi ateistlerin – ve tüm ABD’lilerin – sosyal medyada Hristiyan milliyetçi Meclis üyelerine diğer hükümet görevlilerine karşı çıkma/itiraz etme özgürlüğünü koruması için teşvik ediyor.
American Atheists’in hukuk danışmanı Geoffrey T. Blackwell, “Ateistler Birleşik Devletler’deki siyasal olarak en etkin grup ve Hristiyan milliyetçi parlamenterleri çevrimiçi ortamda eleştirmek için bunu yüz yüze yapabileceğimiz kadar hakka sahibiz.” dedi. “Ancak defalarca, hükümet görevlileri, onların resmi sosyal medya hesaplarından bizi engelleyerek veya görüşlerini sorgulayan yorumlarımızı silerek bizi ifade özgürlüğünden mahrum bırakıyor.”
Bu konuda Lindke v. Freed davasına ilişkin bilirkişi raporunda kuruluş tarafından açıklandığı üzere, American Atheists hükümet görevlilerinin sosyal medya gönderilerinin kişisel mi yoksa resmi mi olduğunu belirlemek için açık bir standart oluşturmasını talep ediyor. Alt düzey bölge mahkemelerinin kararları çelişkilidir ve sosyal medya gönderilerinin özel mi yoksa resmi mi kabul edileceği için farklı ölçütler belirlemiştir.. Şu anda, American Atheists ve diğer ifade özgürlüğü savunucuları ile hükümet görevlileri, bir gönderinin ifade özgürlüğü amacıyla resmi bir hükümet forumu yaratıp yaratmadığını anlamak için zahmetli hukuki ihtilaf sürecinden geçmek zorunda kalıyor.
“İnsanlar konuşurken, konuştukları sözlerin anayasanın birinci maddesi tarafından korunup korunmadığını bilmeli.” diye belirtiyor bilirkişi raporunu yazan Blackwell ve ekliyor “Mevcut durum, kafa karıştırıcı, işe yaramaz ve ifade özgürlüğünü soğutuyor.”
2016 yılında American Atheists, Bradley County, Tennessee ve Bradley County Şeriflik Dairesi’ne karşı bir ifade özgürlüğü davası açtı. Şerif, görevini bir başkasını kendi dinine döndürmek için kullanmayı planladığını bir yerel gazeteye açıklamıştı. Şeriflik dairesi gazete makalesini resmi Facebook sayfasına yayınladıktan sonra, yorumcular şerifin açıklamalarını eleştirmeye başladı. Şerif ve departman çalışanları eleştirmenleri engelleyerek olumsuz yorumları silmeye başladılar, olumlu yorumları sayfada tuttular. Sonuç olarak, Bradley County, American Atheists ve yerel müştekiler Joshua Stevens ve Jane Doe’ya ifade özgürlüklerini ihlal ettiği için toplamda 15 bin dolarlık tazminat ödeyerek anlaşmaya vardı, ayrıca avukatlık ücretleri için de 26 bin dolar ödedi.
2019 yılında American Atheists, bu kez Arkansas eyalet senatörü olan Hristiyan milliyetçi meclis üyesi Jason Rapert’a karşı başka bir ifade özgürlüğü davası açtı. Dernek, mahkemede, Rapert’in kürtaj ve Hristiyanlığın hükümet tarafından desteklenmesi gibi çeşitli konulardaki tutumlarını eleştiren dört müştekiyi ve temsil Arkansas’taki üyelerini temsil etti. 2022’de American Atheists, Rapert ile bir anlaşma yaptığını duyurdu. Anlaşmanın bir parçası olarak, Arkansas eyaleti American Atheists’e 16 bin dolardan fazla ödeme yaptı ve Rapert davanın hemen ardından davacıları resmi sosyal medya hesaplarından engellemeyi bırakmaya mahkum edildi.
“Ateistleri resmi hükümet forumlarından sosyal medyada engellemek, düpedüz ayrımcılıktır.” diye belirtti American Atheists Hukuki ve Siyasal İşler Başkan Yardımcısı Alison Gill ve ekledi: “Görevliler, sosyal medyalarını hükümet işlerini yürütmek ve seçmenlerden geri bildirim almak için oluşturduğunda, bu forumlar herkese açık olmalı, sadece görevlilerin dinî veya siyasal görüşleriyle aynı fikirde olanlara değil.”
2019 yılında American Atheists, Birleşik Devletler’deki dindar olmayan/inançsız 34 bin kişiyi kapsayan ABD Dindar Olmayanlar/İnançsızlar Anketi’ni gerçekleştirdi. Alison Gill ile birlikte yazılan rapor, “ABD’de Dindar/İnançlı Olmamak: Gerçekler ve Durum Değerlendirmesi” başlığını taşıyordu ve ateist karşıtı ön yargının yaygın olduğunu, internet dahil olmak üzere sosyal medyada kullanıcıların olumsuz deneyimler yaşadığını gösteriyordu. Katılımcıların %58,3’ü, sosyal medyada veya çevrimiçi yorum yaparken dindar olmayan/inançsız kimlikleri nedeniyle olumsuz deneyimler bildirdi. Bu olumsuz deneyimleri bildirenlerin, depresyona meyilli olma olasılıklarının diğerlerine kıyasla %39 daha yüksek olduğu bulundu.
“Yüksek Mahkeme, sosyal medya platformlarını ‘çağdaş ve halka açık alan’ ve ‘bir vatandaşın sesini duyurabileceği belki de en güçlü düzenek’ olarak adlandırdı. Yargıçlar bir seçimle karşı karşıya: çevrimiçi konuşmayı yüz yüze konuşma kadar özgür tutacaklar mı, yoksa Mahkeme’nin önceki açıklamalarına aykırı düşerek ifade özgürlüğüne zarar verecekler mi?” diye sordu American Atheists derneği başkanı Nick Fish ve devam etti: “Ateistler, Hristiyan milliyetçi meclis üyelerine karşı mücadeleye devam edecekler. Buradaki soru şu, Yüksek Mahkeme’nin oluşturacağı ilke çevrimiçi ifade özgürlüğüne yardımcı mı olacak yoksa ona zarar mı verecek.”
Haberi Özgün Dilinde Okumak İçin buraya tıklayınız.