Karahasanoğlu Yeni Akit gazetesindeki yazısında, Cumhuriyet’in temel ilkelerinden biri olan laikliğe yönelik açık bir eleştiri getirdi. İktidarın yeni anayasa talebine karşı muhalefetin laikliğin kaldırılacağı gerekçesiyle tepki gösterdiğini öne süren yazar, “İki yüze yakın maddesi olan anayasayı değiştirmek istiyorsunuz, adamların gözü hiçbir şey görmüyor, laikliğe takılıp kalıyorlar. Meclis yeni anayasayı yapar, halk da onaylarsa bu şartla laikliği de değiştirelim… Var mısınız?” şeklinde bir çağrıda bulundu.
Karahasanoğlu, “Evet laikliği değiştirmek istiyoruz, var mı diyeceğiniz?” başlıklı yazısında, laikliğin tanımının güncellenmesi gerektiğini savundu. Ona göre, laiklik zaten öyle değilmiş gibi özgürlüğü temsil etmeliymiş; bu ilke inançlara, kıyafetlere, ibadetlere veya ibadetsizliğe müdahale etmemeliymiş.
Yandaş gazete yazarının bu dâhiyane önerisini, anayasal düzeni ortadan kaldırmayı hedefleyen rejim karşıtı unsurların anayasada değiştirilmesi teklif edilemeyen maddelerin değiştirilmesi taleplerinden biri olarak görüyor ve art niyetli olarak değerlendiriyoruz. Laikliğin daha da altı oyularak ve içi boşaltılarak yeniden değerlendirilmesi neden art niyetlidir? Çünkü sürdürülebilir bir toplumsal yaşamın, kültürel çeşitliliğin ve çoğulculuğun var olmasını mümkün kılanın inançlara ve onların pratiklerine karşı tarafsız ve kör olan bir devlet mekanizması olduğu, 21. yüzyılın ilk çeyreğini doldurmaya çok yaklaştığımız günümüzde, gün gibi ortadadır.