Yazan: Süleyman KARAN

Her zaman söylüyorduk, din istismarcılarının ahlakla uzaktan yakından ilgisi yoktur, varsa yoksa tek amaçları paraya ve güce sahip olmaktır. Menzil cemaati denen ve devletin pek çok kademesinde yuvalanmış bir organize çıkar grubu, bunun ne ilk ne de son örneği olacak. Değil mi ki, boşluğunu doldurdukları istihbarat örgütlerinin uzantısı, hani şimdi FETÖ denen Fethullah Gülen cemaati para ve güç için yurdunu sattı, darbe yaptı. Dün kamu kurumlarında gücü ele geçirmek için diğer cemaatlerle her türlü kavgaya giren bu örgüt de, şimdi miras kavgası yüzünden üçe bölünmüş görünüyor. Üç klik birbirleriyle meydan kavgasına tutuşuyor. Bu rejimin yol verdiği bu din istismarcıları, bugün sağlık kurumlarında, kolluk kuvvetlerinde ve daha pek çok kamu kurumunda kilit noktaları tutmuş durumda. Ve gözleri doymak bilmiyor! Bu kirli amaçları için birbirlerine saldıranlar, yarın ortak çıkarları için tekrar bir araya gelip bu ülkeye her kötülüğü yapmaktan geri durmayacaklar. Laiklik bu sebeple de sıkı sıkıya sarılınması, asla kaybedilmemesi gereken bir ilkedir. Devleti çıkar çetelerine teslim etmemek için de su gibi, ilaç gibi gereklidir. Dün FETÖ, Adnan Hoca, bugün Menzil, İsmailağa ve daha niceleri… Yok aslında birbirlerinden bir farkları!