Uganda’da 24 yaşındaki Kyumuhendo, Müslümanlıktan Hristiyanlığa geçtiği için babası tarafından üzerine benzin dökülerek diri diri yakıldı. Halası tarafından son anda kurtarılan kızın bacaklarında ve karnında yanıklar meydana geldi.
Kyumuhendo, basına yaptığı açıklamada başından geçenleri şöyle anlattı: “Ben İsa’yı Tanrım ve Kurtarıcım olarak kabul ettim. Çok mutluydum ve babam sevinç çığlığımı duyarak uyandı. Odasından öfkeyle gelerek beni tekme tokat dövmeye başladı.” Tanıkların ifadelerine göre baba Husain, kızını ateşe vermeden önce kız kardeşine onu öldüreceğini söylemiş; Kyumuhendo, halası ve komşusu gelmeden önce yardım istemek için bağırmıştı. Komşusu tarafından hastaneye götürülen kızın ayaklarında, karnında, kaburgalarında, boynunda ve sırtının bir kısmında bulunan ciddi yanıklar sebebiyle Mbale Regional Referral hastanesinde bir aydan uzun bir süre daha tedavi görmesi bekleniyor.
“Sevgi ve barış dini” İslam’a inanan ve sadece başka bir dine geçti diye öz kızını yakan bir baba, dinlerin binlerce yıldır iddia ettiği “iyilik argümanını” bir kez daha gözden geçirmeyi gerektiriyor. Bu, kronik bir şiddet fetişizmi midir? Başka bir dine inanmayı seçmek veya inançsızlığı tercih etmek her bireyin temel insan haklarından biriyken, bu basit kişisel seçim nasıl oluyor da bir babanın kendi kızını öldürmeye itebiliyor? Topluma hiçbir zararı olmayan bu bireysel seçim, cennet hayali kuran yeryüzü cehenneminin zebanileri tarafından hangi “ilahi” adalete göre bu şekilde cezalandırılabiliyor? Bu soruların cevabını, daha da önemlisi çözümünü bulduğumuz gün daha güzel ve mutlu bir yaşamın kapılarını aralamış olacağımız kesin. Köhnemiş kutsallara karşı durmak ve kendimizi özel hissettiren doğaüstü inançlardan kurtulmak, insanın belki de en zor, ama en önemli görevlerinden biridir. Bunu başarana dek hayallerimizi kâbusa çeviren eski masallarla uyutulmaya devam edeceğiz. Uyanmanın zamanı geldi de geçiyor, çünkü “akıl uykusu canavarlar yaratır!”