Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İzmit’teki Kuran kursu açılışında yaptığı konuşmada, Kuran’ı hem öğrenecek hem de öğretecek bir yer açılmasının en hayırlı merasimlerden olduğunu söyledi. Erbaş, bu binanın duvarında bir tuğlası olanın bile bunun karşılığını göreceğini dile getirerek şu şekilde konuştu: “Rabbimiz bunu vadediyor. Ülkemiz genelinde, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak müftülüklerimiz olarak en fazla üzerinde durduğumuz konu; Kur’an-ı Kerim’i daha fazla zihinlere, gönüllere nasıl ulaştırabiliriz? Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim.“
Erbaş, bu Kuran kurslarında yetişecek hafızların ümmetin en şereflileri unvanını taşıyan kimseler olacağını belirterek şöyle devam etti: “Neslimiz için çalışmalıyız. Biliyoruz ki Kur’an yaşandığı sürece bu millet ayakta kalacak. Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetinin ‘Oku, yaratan Rabbinin adıyla oku.’ şeklinde inmiş olması; gözümüzü Kur’an’ı bol bol okumaya, onu düşünmeye, anlamaya çevirmemizi istiyor. Kur’an-ı Kerim’i hem öğreneceğiz hem ezberleyeceğiz ve hayatımızı Kur’an’a göre tanzim edeceğiz.“
Kutsal kitaplara göre “tanzim edilen bir hayat”, insan hakları açısından parmaklıksız bir hapishane demektir. Bizler her gün bu hapishanede yaşıyoruz zaten. Dinî kalıplara uymayan insanların, uygarca ve insanca yaşamak isteyenlerin, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin, üstelik seküler hukuk kuralları kullanılarak sürekli cezalandırılmasından bu hapishanede yaşadığımızı anlıyoruz. Oysa hayatın, gerçek anlamda yaşanabilir olması için daha fazla kutsallar etrafında tanzim edilmesi değil aksine kutsallardan tamamen arındırılması gerekmektedir. Bu yüzden biz, bütün seküler bileşenler olarak diyoruz ki: “Hayatımızı, geleceğimizi, çocuklarımızın zihinlerini sizin hurafelerinize göre ‘tanzim’ etmeyeceğiz Ulema Ali Efendi! Laiklikte sonuna kadar ısrar edeceğiz!”