T24’ten Burcu Karakaş’ın DW’den aktardığı habere göre İranlı ateist bir aile, kendi ülkelerinde yaşadıkları hayatî sıkıntıları Türkiye’de de yaşamaya devam etmişler. “Artık düşüncenin özgür olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum.” diyen Leila ve ailesi şimdi de Türkiye’den gitmeye hazırlanıyor.
Ailesiyle sekiz yıldır Türkiye’de yaşayan Leila Z. Birleşmiş Milletler tarafından, iltica başvurularının incelenme süresi dolana kadar yaşamaları için ailesiyle Denizli’ye yerleştirilmiş. Ateist olduğu için karşılaştığı zorluklardan kaçmak amacıyla önce büyük oğlu Ankara’ya gelmiş, ardından ailenin diğer fertleri de benzer sorunlar yaşayınca onun yanına göç etmek zorunda kalmışlar. İran’da ateist olmanın cezasının idam olduğunu aktaran Leila, aradığı özgür, laik ortamı maalesef Türkiye’de de bulamamış. Denizli’de öğrenimine devam eden küçük oğlunun ateist olduğu öğrenilince tehditler aldığını aktaran İranlı Leila, çalıştığı tekstil atölyesinde İranlı arkadaşının Hristiyan olduğunu beyan ettiği için hakarete uğradığını görünce Müslüman olduğunu söylemek zorunda hissettiğini de anlatıyor.
İran’dan Türkiye’ye uzanan özgürlük yolculuğu hayal kırıklıklarıyla dolan Leila Z. yalnız hissetmemeli. Bizler ev sahibi olduğumuz, laikliği anayasayla tescilli ve onunla korunan kendi ülkemizde bile benzer sorun ve zorluklar yaşıyoruz. Zorunlu din dersi, vergilerimizden gaspedilen “Diyanet” payı ve türlü zorbalıklar… Türkiye, Sünni Müslüman olmayan herkes için aşılması gereken türlü engellerle dolu zorlu bir “level” gibi. Dillere pelesenk olan “Coğrafya kaderdir.” de insanı ferahlatmıyor artık. İran’dan kaçarak coğrafyasını değiştiren Leila Z. ve ailesi bize gösteriyor ki değiştirilmesi gereken coğrafya değil gerici zihniyetteki iktidarların ta kendisi.