Faysalabad’ın Jaranwala kentinde meydana gelen trajik olay, Pakistan’da laiklik ilkesinin ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Müslüman çoğunluğun yaşadığı bu bölgede, bir Hristiyan cemaati, “dine hakaret” suçlamasıyla karşı karşıya kaldı ve sonuçları korkunç oldu.
Polis yetkililerinin aktardığına göre, Hristiyan iki kişi, “dine hakaret” suçlamasıyla karşı karşıya kaldıktan sonra bir öfke dalgasıyla karşı karşıya kaldılar. Kalabalık, kiliseleri ve evleri ateşe vererek şiddetin doruklarına ulaştı.
Emniyet Müdürü Usman Anwar’ın açıklamalarına göre, polis bu kalabalıkla müzakere etmeye çalıştı. Ancak maalesef, büyük ve küçük kiliselerin tahrip edildiği rapor edildi. Yetkililer, şiddet yanlısı kalabalığı kontrol altına almak için paramiliter birliklerin görevlendirildiğini belirtti.
Bu olayda dikkat çeken bir diğer unsur, imamların camilerde kalabalığı kışkırtan vaazlar vermesidir. Bu, toplumun dini liderleri tarafından şiddeti teşvik eden bir yaklaşımın izlerini taşıyor. Hristiyan cemaat liderinin ifadelerine göre, kalabalık en az beş kiliseyi ateşe verdi ve sahipleri tarafından terk edilmiş evlerdeki değerli eşyaları yağmaladı. Bu, olayın dini hassasiyetlerin ötesinde tahammülsüz İslamcı bir vahşete dönüştüğünü gösteriyor.
Sonuç olarak, Pakistan’da “dine hakaret” suçunun ölüm cezasıyla cezalandırılması, bu tür olaylara yol açan tehlikeli bir durumu yaratmış gibi görünüyor. Ülkede şu ana kadar hiç kimse idam edilmese de, suçlanan birçok kişi öfkeli kalabalıklar tarafından linç edildi.