Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, öğretmen açığı, eksik eğitim araçları ve yıkılan okulların öğrencilerinin diğer bölgelere yönlendirilmesi gibi sorunlara dikkat çekerken, ÇEDES projesinin ardından laiklik karşıtı uygulamaların arttığını ifade ediyor. Özellikle öğrenci velilerinden izin alınmadan öğrencilerin derslerden alınarak dinî etkinliklere katıldığına dikkat çekiyor. Bu durum, laik eğitim ilkesinin göz ardı edilmesine ve kamusal alanın dini inançlar tarafından işgal edilmesine yönelik bir tehdit oluşturuyor.
Çetin, tüm okulların imam hatipleştirilmesi sürecinin sürdüğünü ve laiklik karşıtı uygulamaların arttığını vurgulayarak, velilerin özellikle çocuklarının dinî etkinliklere katılmasına tepki gösterdiklerini belirtiyor. Bu bağlamda, laik eğitim mücadelesinin daha da güçlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Bu gelişmeler, seküler toplumsal yaşamın ve laik ve bilimsel eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Dinî inançların kamusal alana yayılmasının, laiklik ilkesini sarsmada ve eğitim sisteminin niteliğinin kötüleştirmede “başardıklarının” sonu olmayan dipsiz bir kuyu olduğuna şahit olduğumu bir dönemden geçiyoruz. Bu nedenle, hiçbir inancın, mezhebin ve görüşün biçimlendirmediği laik ve bilimsel eğitimin korunmasının ve desteklenmesinin, toplumsal yaşamın sürdürülebilirliği için kritik bir öneme sahip olduğunun altını çiziyoruz.