Meksika’da başkanlık yarışında anketlerde üst sırada yer alan adaylardan ikisinin de kadın olması Meksika’nın ilk kadın başkanına sahip olacağını garantiliyor. Öte yandan adayların tümü kürtaj hakkını uygulamaya geçirmeyi konuşuyor.

Anketlere göre Meksika’nın ilk kadın başkanına sahip olacağı kesin; bu durum, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için mücadele eden bir bölgede sembolik olarak önemli bir gelişme. 2 Haziran seçimleri Meksika için olduğu kadar Latin Amerika için de bir dönüm noktası. Bölge ülkelerinin hemen hepsinde kamu görevlerinde cinsiyet kotası zorunluluğu kabul edilmiş olsa da hiçbirinde süreç Meksika’da olduğu ölçüde coşkulu yaşanmadı. Üç aday da Meksika Yüksek Mahkemesi’nin federal sağlık merkezlerinde kürtajı suç olmaktan çıkaran 2023 tarihli kararını desteklediklerini söylüyor.

Ayrıca, farklı türde bakım işleri sağlamak ve erkek şiddetini baskılamak amacıyla kamu tarafından finanse edilen bir sistemi başlatma sözü veriyorlar. Adaylar erkek şiddetiyle mücadele planları konusunda daha belirli bir tutum alıyor. Üç aday da yeni şiddeti önleme programları oluşturma ve savcıların kadın cinayetlerini soruşturma kapasitesini güçlendirme vaadinde bulunuyor.

Güney Amerika’da yaşanan bu gelişmeler her ne kadar olumlu olsa da kadınlara kürtaj hakkı yüzyılı aşkın bir süre önce ilk defa Sovyetler Birliği’nde tanındı. İnsanlık olarak tüm dünyada kadın hakları ve laiklik konularında dünyanın her yerinde din ayrımı olmaksızın gericilik baskısı sonucu bir çok haklar uygulamada elimizden alındı. Meksika’daki gibi gelişmeler içine düştüğümüz karanlıkta birer umut ışığı olmaya aday; ülkemize musallat olan gericilik, zamanında kürtaj meselesini de esgeçmemişti. 2012 yılında dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ sınırları zorlayarak: “Tecavüze uğrayan doğursun gerekirse devlet bakar” buyurmuştu! Gericiliğe hiçbir alanda geçit vermemek ve laikliği her başlıkta temel kriter olarak almak zorundayız!
Haberin Kaynağı