Hamas militanlarının 2023 yılında 7 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği saldırıda, çoğu İsrailli sivil olan 1.200 kişi hayatını kaybetti. 250 kişi rehin alınarak Gazze’ye götürüldü. Genç kadınların kaçırılma görüntüleri ise İslam’daki cariyelik zihniyetini gözler önüne sermişti. Bu saldırının ardından İsrail Başbakanı Netanyahu hükümeti, Gazze’ye yönelik büyük bir operasyon başlattı ve bugüne kadar Filistinli 40.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Gazze’de bu kadar ölü sayısının olmasının sebeplerinden biri ise Hamas militanlarının okul ve hastaneleri kalkan ve mühimmat deposu olarak kullanmasıdır. Tabi ki İsrail tarafının teknolojik üstünlüğü ve acımasızca insanları katletmesi de yadsınamaz.

Savaşın Tarihsel Arka Planı

Osmanlı geçen yüzyıl parçalanırken Filistinliler isyanla bağımsızlık kazanmıştı. Bayraklarını Osmanlı karşıtlığı üzerinden oluşturan Filistinliler, Yahudilere toprak satışı yapmıştı. Bölgede hakim gücü elinde bulunduran İngilizler ise Yahudilerin ilk vatanında Yahudi devleti kurulmasına izin vermişti (1948). Bölgede hiçbir zaman istenmeyen Yahudiler, teknolojik yatırımlarını güçlendirerek çölde İsrail devletini kurabildiler.

Savaşın Nedeni: Kutsal Kitaplar

Müslümanlar ve Yahudiler, Gazze bölgesinin kendilerine ait olduğunu iddia ediyor. Tevrat’ta, bütün Kenan ülkesinin Yahudilere ait olduğu yazar. (Yaratılış 17:8)

Kur’an’da ise, “Allah’ın size yazdığı Kudüs’e girin ve arkanıza dönmeyin; yoksa (dünya ve âhirette) zarara uğramış kimseler olursunuz.” (Maide 21) denir. Ayrıca, Şuara 59 ve Araf 137 sureleri de bu durumu tasdik eder. Kur’an, Yahudilerin doğru yoldan saptıklarını ve lanetlendiğini belirten ayetler de içerir. (Maide 13)

Müslümanların neredeyse tamamı bu ayetlerden habersiz bir şekilde İsrail nefretiyle dolmaktadır. Bazı Müslümanlar ise, Kudüs’ün ilk olarak Yahudilere verildiğini, fakat günümüz Yahudilerinin Allah tarafından lanetlemiş olduğu, Tevrat’ı bozan kesim olduğunu söylemektedirler. Ayrıca Kudüs’ün İslam’ın ilk kıblesi olduğunu söylemektedir.

Sonuç olarak, iki taraf da din sapkınlığı altında masum birçok yaşamı yok etmektedir. Kutsal kitaplar her iki tarafa da sadece ölüm getirmektedir. Üç din için de kutsal olan Kudüs, ortak kültürel miras olmak yerine, ortak katliam mirası olarak anılmaktadır. Bu katliamlar ancak günümüz demokrasi anlayışıyla barışa ulaşılabilir.

Haber Kaynağı