Geçtiğimiz yıl öğrenci aktivistlerden oluşan taban hareketinin hükümeti devirmesiyle sonuçlanan Bangladeş’te rahatsız edici bir gelişme yaşandı: Geçici hükümet başkanı Muhammed Yunus tarafından kurulan bir komisyon, devletin temel ilkelerinden biri olan “laiklik” ifadesinin (ve “sosyalizm” ve “milliyetçilik” ifadelerinin de) anayasadan çıkarılmasını önerdi. Anayasanın yeniden düzenlenmesi, mevcut anayasada var olan “demokrasi”yi korurken, “eşitlik, insan onuru, toplumsal adalet [ve] çoğulculuk” olmak üzere dört yeni temel ilkeyi ortaya koyuyor. Devlet ilkesi olarak laikliğin açıkça ortadan kaldırılması, özellikle de “dine hakaret” suçlamasıyla açılan davaların hâlâ nispeten yaygın olduğu ve çoğunlukla dini azınlıkları ve inanmayanları hedef aldığı bir ülkede, son derece rahatsız edici. Papa bile bu kadar ileri gitmeye cesaret edemiyor. Bu değişimin dini özgürlüklerin daha da geriye gitmesine yol açması ve kasıtlı olsun ya da olmasın, devletin “onların yanında” olduğuna dair örtülü bir mesaj vermesi muhtemel. Yeni anayasa taslağının komisyonun tavsiyesinde belirtilen şekli almamasını umuyoruz.