Uluslararası Hümanistler Örgütü, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 58. Oturumu’nda yaptığı açıklamada, Bangladeş’te dini ve inanç azınlıklarına yönelik saldırıların artmasıyla ilgili endişelerini dile getirerek, inanç özgürlüğünü güvence altına almak için devlet ve din işlerinin ayrılması çağrısında bulundu.

Madde 3 kapsamındaki Genel Tartışmada konuşan Bangladeşli blog yazarı ve insan hakları savunucusu Asad Noor, 2024 protestolarının ardından azınlıklara yönelik saldırılarda artış olduğunu belirten OHCHR Raporunda özetlenen Bangladeş’teki endişe verici eğilimleri vurguladı. Noor, hem devlet zulmü hem de dini aşırılıkçıların tehditleriyle karşı karşıya kaldıktan sonra Bangladeş’ten kaçmak zorunda kaldığını belirterek kendi deneyimini paylaştı. Taciz ve cinayetlerle sonuçlanan laik blog yazarlarına ve yayıncılara yönelik hedefli kampanyayı hatırladı.

Noor ayrıca İslam’ın devlet dini olarak kalmasını savunan Bangladeş Anayasa Reform Komitesi’nin son tekliflerine de değindi. Teklifleri özünde ayrımcı olarak kınadı ve böyle bir yaklaşımın yalnızca dini ayrıcalık sağlamakla kalmayıp aynı zamanda aşırılığı, nefreti ve şiddeti körüklediğini savundu.

Noor, Din ve İnanç Özgürlüğü Özel Raportörü’nün önceki raporuna dikkat çekerek, din ile hükümet arasında bağların olduğu devletlerde, eğitime erişim, kadın hakları ve ifade özgürlüğü gibi insan hakları ihlallerinin daha sık yaşandığını vurguladı.

Bu açıklama, Tutul Chowdhury’nin Humanists International adına 57. İnsan Hakları Konseyi Oturumunda yaptığı açıklamanın ardından geldi. Açıklama, Bangladeş’te Hükümet değişikliğine yol açan protestoların ardından din veya inanç özgürlüğü hakkının korunması çağrısında bulundu.