Tarih / 2020
Konum / Türkiye
İlgili Kurum / BM İnsan Hakları Konseyi
BM Maddesi / Madde 6 : Evrensel Periyodik İnceleme (EPİ)
Uluslararası Hümanist ve Etik Birliği
BM İnsan Hakları Konseyi 45. Oturumu (14 Eylül – 2 Ekim 2020)
Madde 6: EPİ’nin Kabulü (Türkiye)
Konuşmacı : Lillie Ashworth
Sayın Başkan ve sunumu için Türk heyetine teşekkür ederim. Bu açıklamayı Uluslararası Hümanistler Örgütü ve Türkiye Ateizm Derneği adına yapıyorum.
Hükümet, “sadece eleştiriye varan düşüncelerin ifade edilmesinin” cezai bir suç olmadığını iddia ederken, eylemleri aksini ifade etmektedir. Gazeteciler ve aktivistler, tek suçlarının hükümeti eleştirmek olduğu durumlarda, terörizmi veya nefreti kışkırtma, Cumhurbaşkanına hakaret etme veya dini taşlama nedeniyle zulüm görmeye devam ediyor.i. Sosyal medya kullanımına ilişkin son zamanlardaki yeni yasal kısıtlamalara geçişte ve terör suçlarından hüküm giyenlerin Covid-19 cezaevi af yasasının dışında bırakılmasında görüldüğü üzere, Türkiye’nin bu uygulamayı sona erdirme niyeti olmadığı açık.ii.
Covid-19 kısıtlamaları STK’ların yüz yüze görüşme imkanlarını ellerinden almak için kullanıldığı için toplanma özgürlüğü de tehdit altında.iii. Ayrıca STK’ların üyelerinin isimlerini ifşa etmelerinde ısrar eden yasalar aktivistlerin güvenliğini de riske atıyor.iv.
Türkiye’yi, Ceza Kanunu ve terörle mücadele yasasında değişiklik yaparak, STK’lar için güvenli bir ortam temin ederek ve bu temel hakların tüm ihlallerini izlemek için bağımsız bir organ oluşturarak ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin tüm tavsiyeleri kabul etmeye çağırıyoruz.
Türkiye, azınlık haklarının korunmasına yönelik “ilerleme” kaydedildiğini iddia ediyor. Buna karşılık soruyoruz: Bu yıl 265’ten fazla kadının aile içi şiddet davalarında öldürülmesi ve hükümetin hala İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme niyetinde olması da “ilerleme” midir?v. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın LGBTİ’lerden “sapık” olarak bahsetmesinin uygun olduğunu düşünmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığının salgından LGBTİ toplumunu sorumlu tutması “ilerleme” olur mu?vi. “Dini taşlama” davalarının din konusundaki kamusal tartışmaları bastırmaya devam etmesi de mi “ilerleme”dir?vii.
Türkiye’yi, azınlık haklarının korunması söz konusu olduğunda “ilerleme” tanımını yeniden gözden geçirmeye şiddetle davet ediyoruz.
Teşekkür ederim.
i Yakın zamanda tutuklanan ve uzun hapis cezasına çarptırılanlar arasında şunlar yer alıyor: İş insanı Osman Kavala; muhalif siyasilerden Selahattin Demirtaş, Banu Özdemir ve Canan Kaftancıoğlu; ve gazetecilerden Alptekin Dursunoğlu ve Hakan Aygün ve çok daha fazlası.
ii https://monitor.civicus.org/updates/2020/07/23/expression-under-threat-new-law-censor-social-media/
iii https://www.siviltoplum.gov.tr/dernek-genel-kurul-toplantilari-bildirim-ve-beyannameleri . Ekim 2020 sonuna kadar STK’ların herhangi bir etkinlik düzenlemesi engellenirken, hükümetin Ayasofya Camii’nin açılış töreninde 350.000 kişilik bir kalabalığı karşıladığının altını çiziyoruz.
v https://www.theguardian.pe.ca/news/world/turkey-considering-quitting-treaty-on-violence-against-women-ruling-party-481570/
vii Ayrıca, muhafazakar dindar destek tabanını etkilemek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ayasofya’da olduğu gibi birçok tarihi kiliseyi camiye dönüştürme planları olduğuna da işaret ediyoruz. Hükümet ayrıca İstanbul Heybeliada’daki bir salgın hastanesini ‘İslami Araştırmalar Merkezi’ne dönüştürme kararı aldı.